Dünyanın En Büyük Gıda Üreticilerinden Ajinomoto, Dünya Gıda Günü’nde Evsizlere Çorba Dağıttı
Japonya’nın en büyük, dünyanın 14. büyük gıda ve içecek firması Ajinomoto, Ar-Ge gücü ve inovasyon teknolojileri ile dünya genelinde gıda kaynaklarının sürdürülebilirliğine ve herkesin gıdaya ulaşmasına katkı sağlayan adımlar atıyor. 2013’te girdiği Türkiye’de yaptığı yatırımlarla en büyük gıda üreticileri arasına giren Ajinomoto, aynı anlayışı Türkiye’de de sürdürmeye kararlı. Ajinomoto, Türkiye’de gıdaya adil erişime yönelik çok önemli çalışmalar yürüten Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile bu yıl ikinci kez işbirliği yaparak, 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde evsizlere çorba dağıttı. Ajinomoto Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Hülya Gündoğan Uçarlar, “Ajinomoto, Ar-Ge gücü, inovasyon teknolojileri ve sürdürülebilirlik anlayışı ile dünya genelinde gıda kaynakları, sağlıklı yaşam ve küresel sürdürülebilirlik sorunlarının çözümüne katkı sağlamayı öncelikleri arasında görüyor. Bu amaç doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, ‘dünya genelinde açlık ve yoksulluk temaları için farkındalık yaratmak, herkesin gıda güvenliğine ve besleyici gıdalara ulaşmasına katkı sunmak’ amacıyla 16 Ekim tarihini ‘Dünya Gıda Günü’ olarak ilan etti.
130 ülkeye yayılmış satış ağı, 30 ülkedeki 123 fabrikası ve 34 bin 452 çalışanı ile Japonya’nın en büyük, dünya genelinde ise 14. gıda ve içecek firması olan Ajinomoto, global ölçekte sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme ve gıda kaynakları konusunda değer yaratan çalışmalar hayata geçiriyor. Ar-Ge gücü ve inovasyon teknolojisi ile dünya genelinde gıda kaynaklarının sürdürülebilirliğine odaklanan Ajinomoto, birçok ülkede de gıda konusunda değer yaratan sosyal sorumluluk çalışmalarını hayata geçiriyor.
Bir kâse sıcak çorba
2013 yılında girdiği Türkiye pazarında gıda sektörünün köklü firmaları Kükre Gıda ve Örgen Gıda’yı bünyesine katarak geçen temmuzda Ajinomoto İstanbul Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adı altında birleştiren Ajinomoto, Türkiye’de de aynı anlayışla hareket ediyor. Tüm insanların gıda kaynaklarına adil erişim hakkına sahip olmasına inanan Ajinomoto, 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde İstanbul’da örnek bir etkinlik gerçekleştirdi.
Türkiye’de gıdaya adil erişim için çalışan sivil toplum kuruluşlarından biri olan ve her akşam yaklaşık 150 kişiye düzenli gıda desteği sağlayan ‘Çorbada Tuzun Olsun Derneği’ ile bu yıl bir kez daha işbirliği yapan Ajinomoto, iki akşam boyunca sıcak çorba dağıtımı yaptı.
Çorbada Tuzun Olsun Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Türker, evsiz insanları topluma geri kazandırmak için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Sokakta yaşamak zorunda kalan insanların en temel ihtiyaçlarından biri olan beslenme ihtiyacı ve en temel haklarından biri olan beslenme hakkını sağlamak ile birlikte onları topluma geri kazandırma noktasında yaptığımız gıda dağıtımları bizim için bir amaç değil bir araç. Bir kâse çorba ikram ederken ‘Merhaba, nasılsınız?’ demek, bu insanlara yalnız olmadıklarını hissettirmek ve onlarla diyalog kurmak, onların hayata tutunmaları için bir dal uzatmak anlamına geliyor. Çorba önemli bir sembol… İstanbul’da yaptığımız saha çalışmaları neticesinde gizli evsiz (ev denilemeyecek, minimum yaşam koşullarını bile sağlayamayan alanlarda kalan) ve açık evsiz (parklarda, bankamatik önleri gibi açık alanlarda kalan) 10 bin civarı evsiz olduğunu öngörüyoruz. Şu an günlük gıda dağıtımı faaliyetimizde Beyoğlu’ndaki evsizlere ve Beşiktaş’taki evsizlere ulaşıyoruz. Ayda en az bir kere farklı ilçelerde gıda dağıtarak keşifte bulunuyor olabildiğince evsize temas etmeye çalışıyoruz. Günlük (her gün sadece Beyoğlu’nda ortalama 150 kişiye), Beşiktaş’ta haftada bir gün 50 kişiye ve diğer ilçelerdeki keşiflerle gıda dağıtımı yaparak İstanbul’daki evsizlerin tamamına ulaşabilmeyi ve evsizleri topluma kazandırmaya yönelik çalışmalarımızı tüm Türkiye’de hayata geçirebilmeyi istiyoruz. Hedeflediğimiz toplumsal kalkınma noktasında, kendisi de artık Türkiye’de çorba üretmeye başlamış Ajinomoto’nun da ‘çorbada tuzumuz olsun’ diyerek yanımızda durmasını Türkiye’de kurumsal sosyal sorumluluk bilincinin oturması açısından da çok önemsiyoruz.”
“Gıdaya adil erişim, insanlık hakkıdır”
Ajinomoto Pazarlamadan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Hülya Gündoğan Uçarlar, gerçekleştirdikleri etkinliğin bir başlangıç olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“ Ajinomoto, Ar-Ge gücü, inovasyon teknolojileri ve sürdürülebilirlik anlayışı ile dünya genelinde gıda kaynakları, sağlıklı yaşam ve küresel sürdürülebilirlik sorunlarının çözümüne katkı sağlamayı öncelikleri arasında görüyor. Bu alanda çok önemli çalışmalar gerçekleştirdi ve gerçekleştirmeye devam ediyor. Yeni girdiğimiz Türkiye’de de aynı anlayışla faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Bunun ilk ve örnek teşkil edecek adımını geçen sene, Birleşmiş Milletler’in açlık ve yoksulluk konusunda farkındalık yaratmayı hedeflediği 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nde atmıştık.
Gıda kaynaklarına erişimi kısıtlı insanlara elimizi uzatmak, onlara destek olmak ve bu konuya dikkat çekmek için, Çorbada Tuzun Olsun Derneği ve arkadaşlarımızla birlikte evsizlere bu yıl ikinci kez çorba dağıttık. Biz gıda kaynaklarına adil erişimin, bir insanlık hakkı olduğuna inanıyor ve bu hakkın tüm insanlar tarafından eksiksiz şekilde kullanılmasını istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
Türkiye’de yatırımlarla büyüyor
Ajinomoto, 2013 yılında Kemal Kükrer markasıyla sirke, nar ekşisi gibi sıvı sosları üreten Türkiye’nin köklü firması Kükre Gıda A.Ş.’nin yüzde 50 oranındaki hisselerini satın aldı. Daha sonra 15 Kasım 2016 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile hazır çorba, bulyon, yemek harçları, puding, krem şanti, çikolatalı sos gibi ürünleri bulunan Bizim Mutfak markasının üreticisi Örgen Gıda’nın hisselerini Ülker’den alan Ajinomoto, 17 Ağustos 2017’de imzalanan sözleşme ile Kükre Gıda’nın kalan hisselerinin de sahibi oldu. Ajinomoto, yaptığı yatırımlarla Türkiye’nin en önemli gıda üreticileri arasına girdi. Türkiye’de bugüne kadar 500 milyon TL’den fazla yatırım yapan Ajinomoto, 5 yıl içinde Türkiye’yi bölgesel yönetim ve üretim üssü haline getirmeyi amaçlıyor.